ŞANLIURFA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İl Milli Eğitim Müdürümüz Fevzi KURT'un 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı

İl Milli Eğitim Müdürümüz Fevzi KURT'un 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı

İl Milli Eğitim Müdürümüz Fevzi KURT'un 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı


Bugün, Ulu Önder, Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları 24 Kasım tarihi. Bugün Öğretmenler Günü.

İnsanlık, tarih boyunca birçok meslek icat etti. Bu mesleklerin muhakkak en kadimi öğretmenlik mesleğidir. Meslekler içinde tek vazgeçilmezi, tek ölmeyecek olanı öğretmenlik mesleğidir.

Öğretmen, insanlığın binlerce yılda elde ettiği her bir duyguyu, her bir düşünceyi en doğru şekliyle ve en doğru kıvamda yeni nesle kalıcı olarak nakleden kişidir. Her bir öğrenme, öğretmenin anı kişisi olarak yerini aldığı bir eylemdir. Öğrenilenler zihne yerleşirken, öğretmen anı karakteri olarak kalpte unutulmaz yerini alır.

Öğretmen; bilim, teknoloji, kültür, sanat ve medeniyetin, kısaca her bakımdan güzel ve değerli olan insanlık mirasının sistematik ve verimli bir şekilde aktarımını profesyonelce yapan kişidir. İşte bu profesyonellikten ötürü eş zamanlı olarak rol modeldir öğretmen.

Çocuğun, içinde doğduğu ve büyüdüğü aile alanının dışına taşıp, tüm toplumu ve toplumla beraber evreni kuşatan aidiyet duygusunu çocuğun gönlünde ve zihninde yaratan kişidir öğretmen.

Öğretmen; çocuğa ailesini, toplumunu, milletini, tüm dünya topluluklarını ham duygulardan çok uzak; olgun ve çok içli duygularla sevdirmeyi başaran kişidir.

Öğretmen geçmişi koruyup geliştiren ve geçmişi gelecek için bir rehber yapabilen kişidir. Geçmişin tüm değerlerini, hükümlerini, ideallerini daha da güzelleştirip çocuk ve gencin geleceğine bakiye yapan kişidir öğretmen.

Öğretmen her bakımdan bir beceri bileyicisidir. Yazı yazan bir küçüğün parmaklarının ucundaki ışığı görebilen kişidir öğretmen. Geçmişte kara tahtada, şimdi akıllı tahtada dolaşan küçüğün gözlerindeki manayı kavrayan ve onu hemen en doğru ufka yöneltebilen kişidir öğretmen. Öğrencisinin sözünü kelama dönüştüren kişidir, öğrencisinin düşüncesini fikre değdirendir öğretmen. Elini öpmeye eğilen kişidir öğretmen.

Dünyada her bir başarı, her bir gelişme, her bir güzelleşme öğretmeni işaret eder. Ona atıf yapar. Onu anar. Onu hatırlatır. Ondan alınan feyzi doğrular.

Yeşil ve toprak güzeli ülkemizde öğretmen evvela köy öğretmenidir. Şehrin taşrasında da aydınlatma mücadelesine başlasa yine aynı duyguyu büyük bir heyecan ve sevgi ile kabul buyurur öğretmen. Bunun için öğrencisini köyde, şehirde kısaca her yerde açan dünyanın bütün çiçekleri diye tarif eder:

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum/Bütün çiçeklerini getirin buraya,/Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,/Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer/Bütün köy çocuklarını getirin buraya,/Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,/Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,/Kaderleri bana benzeyen,/Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları/Geniş ovalarda kaybolur kokuları...Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri...

Öğretmen, cehaleti yenen irfan ordusunun komutanıdır. Büyük ATATÜRK, bu görevi şöyle ifade etmişlerdir: Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır."

Değerli Öğretmenlerim; işte bunun için milletleri kurtarma ve yaşatma vazifesi sizindir. Başöğretmenimizin, "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet,henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır."  sözü her bir günümüzde bunun için asıl heyecan sebebimizdir.

Heyecanla, şevkle dolu yıllarımız geçer, saçlarımıza aklar düşer, belki baston tutan elimizle, gücü azalan ayaklarımızla ancak hep onurla, şerefle memleket sevdası ile güzelleştirdiğimiz yurdumuzun sokaklarında yürürken bir baş, baston tutan elimize uzanır. Öpülen elin alna değdirilmesi sahnesi, onurumuzu kat kat artırır. Kalbimiz daha da büyür. Bedenimize sığmayan kalbimiz olduğunu bir kez daha anlarız. Yetiştirdiğimiz çocuklar ellerimizden tanır bizi. Kalem en çok o ele yakışır, tebeşir o ele. Oyun halkasında öğrencinin elini o el tutmuş ve dünyayı öğrenciyle beraber sarmıştır, dünyayı kucaklamıştır o el. O el ile tutunmuştur körpe kalbin elleri. O el işaret etmiştir gençlere aydınlık ufku. O el bunun için öpüldükten sonra başın üstüne konulmayı hak eder.

Kıymetli öğretmenim, hoş geldin, şeref verdin dünyamıza. Tomurcuk açtıysa solmadan, senin sayende. Övün güllerinle. Sen hiç solma.

Aydınlat ufkumuzu. Kurtar karanlıklardan.

Güzelin güzelliğini gösteren de sensin, doğrunun doğruluğunu da. Altını çiz iyiliğin, hakikatin. Yaşat bizi.

 

Ertuğrulgazi Mahallesi Osmangazi Caddesi No 14 Haliliye / Şanlıurfa - 0 (414) 280 63 00 / 0 (414) 280 63 23

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.