Page 61 - 81 Çalıkuşu Şanlıurfa 6
P. 61

Öğretmen  Öğretmen
 H kayes   H kayes




 ger ye  kalanlar  kış   ç n  yakacak  olarak  kullanılmak  üzere  halalarımın  sırtında   nüfuslu, dar gel rl  a len n rahat geç m , bu şeh r  ç n Kılçıksız Balık her sene der n ve
 n nemler nGültepe’dek  evler ne taşınacak.   azgın sularına kurbanlar ver len nehr  uslandıracak b r köprü, bölge  ç n tar h  ve tur st k
       zeng nl ğ ne  benzers z  b r  efsane  katarak  b r  caz be  merkez ne  dönüştürecek  b r
    N nem   şler   kolaylayınca  “Bu  su  var  ya  bu  su,  sadece  yaşam  kaynağı  değ l   değerd .
  nsanının aşı ekmeğ d r. Su yakacaktır. Odundur. Su balıktır,” d yecek. Ben, “Ya Kılçıksız
 Balık?” d ye soracağım. N nem gülümseyecek.     Kılçıksız  Balık’ı  avlamak  konusunda  en  şanslı  olanların  kend rc ler  olmasına
       rağmen neden şehr n en yoksullarının da onlar olduklarını anlayamazdım.
    Kılçıksız  Balık  olayını  öğrend kten  sonra  kend   kend me,“Önceler   çok  saf  ve
 masum b r çocukmuşum,” ded m. Kılçıksız Balık fikr  kafama g rd kten sonra onu bende      Sadece ben m değ l yaşamlarını onu avlamak umuduyla geç ren; yaşadıklarına
  stemeye  başladım.  Eğer  onu  benden  b r  başkası  yakalarsa  üzüleceğ m   h ssett m.   ve  öldükler ne  şah t  olduğum  şeh rden  h çb r  yakın  uzak  tanıdığın  da  b r  kez  b le
 Hayatımda  lk defa kıskançlık ve rekabet duygularıyla tanıştım.   görmed ğ ;  atadan  oğula  geçen  b r  gen  g b   Kılçıksız  Balık  hayaller n   hep  d r
       tutmalarına  rağmen  neden  h ç  k msen n  onu  yakalayıp  arzu  ett ğ   zeng nl ğe
    Kılçıksız  Balık,  bu  şeh rde  umudun  adıydı. Geleceğ n,  varlığın  ve  mutluluğun…   ulaşamamış olduğunuda… Dahab rçok şey  anlayamazdım. Suyun  ç nde yaşayan bu
 Şeh rdeküçük büyük, zeng n yoksul, tahs ll  ümm , güçlü zayıf, sağlıklı hasta… Herkes b r    nsanların  zaman  zaman  susuzluk  çekt ğ n ,    kuruyan  k br tler n  kend   ev  yakacak
 şek lde bulduğu  lk boş zamanındaoltasını yem n  alır kıyıyaulaşır oltasını suya atar    ht yaçlarını karşılamaları şöyle dursun; nasıl olup da artan b rkaç desten n satılıp küçük
 beklemeye başlardı. “Vurdu vurdu balık vurdu.” Bu sadece gümüş  b r şabutun oltayı   paralar kazanıldığını, bu şeh rde yaşamanın neden gem c lerle  y  geç nme şartına bağlı
 yoklaması  ht mal  değ ld . Bu vurma, oltanın bu t tremes  yoksullukla zeng nl k,b r ömür   olduğunu,başta  Em ne  n nem  olmak  üzere  kadınların  sırtından  geçen  bu   şlerde
 saadet yle bedbahtlık, kölel kle efend l k, rez ll kle vez rl k, yoklukla varlık arasındak    erkekler n neden sonra ortalıkta göründükler n ...
 mesafen n kapanma vuruşuydu. Sank  yer yer nden oynar, sev nç ve umudun tavan
 yaptığı o anlarda küçük çaplı b r zelzele olurdu. Canhıraş savrulmalarla suyu döve döve      Em ne  n nem  de  bana  yet şmed .  İnsan   nsana  neden  yet şmez  onu  da
 çek len  balık  tam  yaklaşıp  gümüş   b r  balık  olarak  görülene  dek  heyecan  dorukta,   anlayamıyorum.  O  g tt ğ nde  ben  okullu  olmuştum.  El me  kalem  almış  gözlük
 nefesler tutulu olurdu.  yapıyordum. B r sayfa boyunca gözlük yazdığımda aklıma Kılçıksız Balık gel r. Acaba
       Kılçıksız Balık bu şehr n  nsanlarının b r ömür boyu yaşama tutunmalarına sebep b r
    Tüm  kıyı  şer d n   etk s   altına  alan  bu  umut  çırpınışlarının  en  yakın  en  canlı,   duygudan ve umuttan başka b r şey değ l m yd ?   Sakın b r yalan olmasın!.. Yoksa…
 gerçeğ  en  y  b len şah tler b z m g b  kıyı müdav mler yd .Ma l amcam  ç n Kılçıksız   Yoksa  artık   ht yar  b r  balık  mı  oldu?  Şeh rde  balık  tutanların  yok  den lecek  kadar
 Balık  evlenmek   ç n  aradığıgüzel  kız,  Aydın  amcam   ç n,  onu  k msen n  dövmek   ç n   azalması o  ht yar balığın da kıyıda dolaşıyor olab leceğ n  göstermez m ?
 aramadığı b r köşede rahat b r uyku, halalarım  ç n çey z hayırlı kısmet, n nem  ç n on b r   Belk  de “Yok mu ben  yakalayacak bu neh rden çıkarıp bu dertten kurtaracak b r ?” d ye
   56   57   58   59   60   61   62   63   64